ÜNİVERSİTE

KADAVRA BAĞIŞI HEKİM ADAYININ EĞİTİMİNE BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR

Yücel,  “Kadavra kavramı ve Kadavra bağışı” konusunun yaşayan bireyin en doğal hakkı olan “iyi yetişmiş hekimden iyi sağlık hizmeti almak” talebinin görünmeyen yüzünde yer alan, ancak maalesef toplumun bilgi sahibi olmadığı bir durum olduğunu dile getirdi.

 

Tıp eğitiminde yer alan kadavranın mevcut yasa ve yönetmeliklere uygun şekilde ulaşılan, sağlık alanındaki eğitim ve araştırmalara katkı sağlayan ölü bedenin diğer adı olduğuna işaret eden Yücel, Ölümden sonra bu bedenler sayesinde, hekim ve hekim adaylarının eğitim ve araştırmaya yönelik bilgi ve cerrahi beceri kazandıklarını, 3-5 yıl sonra bu bedenlerin defnedildiğini, Onlardan edinilen bilgi ve becerilerin hekimler aracılığı ile topluma sağlık hizmeti olarak döndüğüne dikkati çekti.

 

Prof. Dr. Hilmi Yücel sözlerine şöyle devam etti. “Sağlık hizmetlerinin kaliteli olabilmesi, iyi yetişmiş sağlık çalışanlarına bağlıdır. İnsan bedeninin iyi tanınması iyi bir hekim olmanın temel şartıdır. Bu nedenle kadavra tıp eğitiminin vazgeçilmezidir. Kadavra üzerinde yapılan eğitimlerin, hekim hatalarını ve ölüm risklerini azaltmada önemli bir yeri olduğu bilinmektedir.

“Kadavra” olan bir bağış bedenin, ölüm ile mezara defnedilmesi arasındaki süreç 3 ile 5 yıldır. Anatomi laboratuvarında geçen bu sürede yetişecek olan her bir hekimin meslek yaşamı boyunca edindiği kazanımlar “iyi sağlık hizmeti” olarak dönecektir”.

 

Tüm cerrahi alanlarda gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bu konuda kurslar düzenlendiğini vurgulayan Yücel, kadavra sayısının yetersiz kalmasının bu kurslardan daha az uzmanın çalışmasına neden olduğunu, bedenini bağışlayanların her bir cerraha sağladığı deneyim ile yıllarca birçok yaşayan insanın hayatına hayat katacağını sözlerine ekledi.

 

Beden bağışında bulunmak için soru ve bilgi almak isteyen vatandaşların, Tıp Fakültesinin Anatomi Anabilim Dalına doğrudan başvuru yapabildiğini, Bağış için bir bağış formunun bağışçının beyanı ve iki kişinin tanıklığı ile imzalanması ve 3. Tanık kısmının anatomi ana bilim dalı akademik personeli tarafından imzalanmasının yeterli olduğunu belirten Yücel, Vefat eden kişinin yazılı beyanı olmasa bile aksine bir vasiyet yoksa ve birinci derece yakınlarının onayı varsa 2238 sayılı kanuna istinaden bağışlanabildiğini, bireyin istediği zaman bağıştan vazgeçebildiğini, doldurulan formun sadece bir beyan olduğunu, herhangi bir bağlayıcılığı olmadığını dile getirdi.

 

Yücel son olarak şunları söyledi.”Kadavra bağışı organ bağışını engellemediği gibi organ bağışı da kadavra bağışını engellemez. Yasal olarak 18 yaşın üstündeki bireyler bağışta bulunabilir.

Vasiyeti yerine getirilmiş bedenleri 3-5 yılsonun da bağışçının vasiyeti ve yakınlarının isteği doğrultusunda belirlenen bir mezarlıkta toprağa defnedilir”

Başa dön tuşu