GENEL

‘Yaşasın’ kadınlar!

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. ÇGC Yönetim Kurulu Üyesi Süreyya Uri tarafından kaleme alınan mesajda, ülkemizdeki kadın cinayetlerine vurgu yapıldı.

Son yıllarda kadına yönelik şiddet, cinsel istismar  ve aile içi şiddet olaylarında büyük artış olduğuna dikkat çekilen mesajda, kadına yönelik şiddetin her yerde olduğu ama en çok da evinde yaşandığı dile getirildi.

2017 yılında dünyada 87 bin kadının öldürüldüğü, bu kadınların yarısının partneri diğer yarısının da aile üyeleri tarafından katledildiği belirtilen mesajda, geçtiğimiz yıl ülkemizde 404 kadının cinayete kurban gittiği, 2075 kadının ise bu şiddet olaylarından yaralı olarak kurtulduğu ifade edildi.

Mesajda şu görüşlere yer verildi=

“ Çukurova Gazeteciler Cemiyeti olarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Böylesine anlamlı bir günü mutluluklarla anmak isterdik. Ancak ne yazık ki dünyada ve ülkemizde kadına şiddet bir türlü durmak bilmiyor.  Ve ne acıdır ki; kadınlar yaşama dört elle bağlıyken, yapacak daha çok işleri, yeşertecek umutları varken, yaşam hakları erkekler tarafından ellerinden alınıyor.

 

2018’İN ACI BİLONÇOSU 404 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Açık kaynaklardan derlenen istatistiklere göre 2018 yılında 404 kadın öldürüldü, 2019 yılı Ocak ayında 43 kadın, son beş yılda ise Türkiye’de 1371 kadın erkekler tarafından öldürüldü.  Hem de en yakınları, aile bireyleri, eşleri ya da eski eşleri, sevgilileri ya da istemedikleri eski sevgilileri tarafından. Ve yine 2075 kadın erkekler tarafından yaralandı. 317 kadın ve bin 217 çocuk da cinsel istismara uğradı.

 

2017 YILINDA DÜNYADA 87 BİN KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC)  tarafından yayınlanan “Küresel Cinayet Raporu”na göre 2017 yılında dünyada 87 bin kadın öldürüldü. Bu kadınların yarısından fazlası partnerleri ya da aile üyeleri tarafından öldürüldü. Yine bu verilere göre her gün ortalama 137 kadın bir partner ya da aile üyesi tarafından öldürülüyor.

 

KADINA ŞİDDET HER YERDE AMA EN ÇOK KENDİ EVİNDE

Eşinden,  eski eşinden, sevgilisinden, babasından annesinden erkek kardeşinden ve hatta kendi doğurup büyüttüğü oğlundan, ya da hiç tanımadığı kişiler tarafından sokakta, iş yerinde,  otobüste, ama en çok da en güvenli sandıkları kendi evlerinde, uyurken, gezerken, alışveriş ederken, çalışırken öldürülüyor kadınlar. Kıskançlık, bırakılma korkusu, başlık parası, namus ve töre, kadın cinayetlerinin başlıca sebepleri.  

 

TOPLUM PSİKOLOJİSİ OLUMSUZ ETKİLENİYOR

Kadın cinayetleri toplum psikolojisini olumsuz etkiliyor. ‘Ateş düştüğü yeri yakıyor’sa;   cinayete kurban giden kadının geride kalan yakınları, sevenleri asla unutamayacakları, her gün daha da büyüyen bir acı ile baş başa kalıyor. Cinayet sayısı yükseldikçe geride kalan acılı insan sayısı da katlanarak artıyor ne yazık ki.

 

CEZALARIN AĞIRLAŞTIRILMASI  ÇÖZÜM DEĞİL

Kadınlar ölmeden önlem alınması gerekiyor.  Çünkü hiç bir ağırlaştırılmış ceza kadının hayatını geri getirmiyor.  Kadını öldürdükten sonra intihar girişiminde bulunan bir insan için hangi ağırlaştırılmış ceza caydırıcı olabilir?  

 

KADIN CİNAYETLERİNE “DUR” DEMEK İÇİN

Kadın cinayetlerine “DUR” demek için herkesin çözüm odaklı bir araya gelmesi gerekiyor. Ne adliye önünde atılan sloganlar, ne davalara toplu katılımlar, ne de üzüntü içerikli açıklamalar kadının giden hayatını geri getirmiyor. Kadın cinayetlerine dur demek için; bakanların, milletvekillerinin, baroların, eğitimcilerin, psikologların, medyanın, STK’ların çözüm odaklı önerilerle ortaya çıkması ve bu önerilerin ciddiyetle incelenip hayata geçirilmesi, çözüm üretilmesi gerekiyor.”

 

Başa dön tuşu