SİYASET

Kadınları koruyacağız,

ANKARA- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut'un kadına yönelik şiddet suçlarında zaman aşımı olmaması ve iyi hal indirimi yapılmaması için Meclis'e sunduğu yasa teklifi AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Kadınlar için kürsüye çıkan Barut, "Güzel ülkemizi demokrasiyle taçlandıracağız. Yarının Türkiyesi'nde kadınlar katledilmeyecek, taciz-tecavüze uğramayacak, ayrımcılık ve sömürü bitecek, fırsat eşitliği mutlaka sağlanacak" dedi.

KATLEDİLEN KADINLARI ANDI

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut'un kadına yönelik şiddetin önlenmesi, bu suçlarda zaman aşımı olmaması ve iyi hal indirimleri yapılmaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunduğu yasa teklifi doğrudan görüşüldü. Teklifiyle ilgili konuşmak üzere kürsüye çıkan Ayhan Barut, "Analarımız, eşlerimiz, bacılarımız evlatlarımız kısacası bizi biz yapan kadınlarımız için buradayım. En çok da vahşice katledilen Özgecan Arslanlar, Pınar Gültekin’ler, Aleyna Çakır’lar, Nadire Kadirova’lar için buradayım. Kadınlarımız katlediliyor, şiddete, istismara ve işkenceye maruz bırakılıyor. Canımız yanıyor.  'Bir Kadını Ortadan İkiye Böl Yarısı Annedir Yarısı Çocuk' diyor Cemal Süreya. Kadınlar artık mücadele değil kutlama yapsın" diye konuştu.

KORKUNÇ VERİLERİ ANLATTI

Türkiye'de günde en az 3 kadın öldürüldüğünü ifade eden Barut, şöyle devam etti:
"Sadece bu yılın ilk 2 ayında 68 kadın katledildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre ise Türkiye'de 2021 yılında 280 kadın öldürüldü, 217 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Daha geçtiğimiz günlerde 15 yaşında nişanlandırılıp öldürülen yavrumuza yandık. Jandarma tarafından 2021 yılında hazırlanan bir kayda göre tam 48 bin kadın, erkek şiddetine maruz bırakıldı.  Bu oran bir önceki yıla göre yüzde 12 artmış. Kadına yönelik şiddet, istismar, taciz, tecavüz ve eşitsizlikle ilgili ne yazık ki ülke genelinde sağlıklı bir istatistiki veri yok. Bu bile AKP iktidarının kadına bakış açısını gösteriyor. Kadınlar yalnızca şiddet, vahşet, katliam, istismar, tecavüz ve eşitsizlikle değil büyük bir adaletsizliğin de kurbanı."

"NİYETLERİ YOK"

Türkiye'de kadının karşısına en büyük sorun olarak 'şiddet'in çıktığını dile getiren Ayhan Barut, şunları söyledi:
"Şiddetin ardından işsizlik, eğitimsizlik ve taciz geliyor. Türkiye'de her 10 kadından 7'si iş bulamıyor. Kadınların istihdama katılım oranı yüzde 26,3 civarında. Türkiye'de 20 milyon kadın iş yaşamı dışında kalıyor. 15 yaş üzeri 30 milyon 695 kadın nüfusundan sadece 10 milyon 723 bini işgücüne katılabiliyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen, kadını istihdam dışına iten politikalar nedeniyle sosyal yaşamdan uzaklaştırılan kadınlar, Türkiye'de hem ekonomik hem de sosyal özgürlükten yoksun yaşıyor. Kadın, erkeklerle yaptığı aynı işe rağmen daha az ücret alıyor. Ulu Önderimiz Atatürk'ün liderliğinde kurulan ülkemizde kadınlarımız birçok Avrupa ülkesinden çok daha önce çok sayıda hakka sahip olmuştur. Aradan geçen onca yıla ve gelişen dünyaya karşın Türkiye'de hala kadınlar eşitsizlik, istismar ve şiddet kurbanı oluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde bu konuyla ilgili kapsamlı bir yasal düzenleme yaptıklarını söyledi, gelecek olan Kanun’un ne kadar yetersiz olduğunu hepimiz göreceğiz. Çünkü bugüne kadar kadına yönelik vahşeti yalandan kınayıp seyretmekle yetindiler. 20 yıldır memleketi tek başlarına yönetiyorlar. Vahşeti körüklemek yerine engellemek için ellerini tutan mı vardı? Niye yapmadılar? Çünkü böyle bir niyetleri yok!"

"KADINLARIN YANINDAYIZ"

Kadına yönelik şiddetin önlenememesi, kadınların ekonomik ve toplumsal yaşamın dışına itilmesi, siyasal alandan ve yönetim kademelerinden uzak tutulmasının kabul edilemez olduğuna işaret eden Barut, şunları kaydetti:
"Biz biliyoruz ki, kadını ötekileştiren politikalar nedeniyle kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet bu kadar çok arttı. Kadını, aileyi ve çocukları koruyamayan, katliamları, şiddeti, tecavüzü ve tacizleri engelleyemeyen siyasi iktidar, kadını ve aileyi korumaya yönelik imza atılan İstanbul Sözleşmesi'nden bir kişinin arzusu ve kararıyla vazgeçti. Tarihe utanç olarak kalacak bu yanlış adımdan geri dönülmelidir. 'İstanbul Sözleşmesi' hükümlerinin acilen yaşam bulması gerekmektedir. Kadına yönelik kötücül ve vahşi her suçta çeşitli hafifletici sebepler gösterilerek cezai indirim veya meşrulaştırma kabul edilemez.
Türkiye'de aileden başlayarak, tüm birimlerde cinsiyet eşitliğine dayalı eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Kabine, kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzlerin sonlanması, suçluların hak ettikleri cezayı almalarına dönük müeyyidelerin uygulanmasını, mağdurların haklarının aranmasına yönelik var olan yasaların hayata geçirilmesini sağlamalıdır. Bizler AKP iktidarına rağmen her yerde direnen kadınların mücadelesini her zaman destekleyeceğiz. Bugün burada bu kanun teklifini meclise taşıyarak kadınlarımıza karşı işlenen suçların zamanaşımın ortadan kaldırılmasını istedik. Vereceğiniz oyları hepinizin vicdanına bırakıyorum."

Ayhan Barut'un kadına yönelik suçlarda zaman aşımı olmaması ve iyi hal indirimi yapılmamasıyla ilgili Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik öngören teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Başa dön tuşu