GENEL

KOBİ’lerin yüzde 36’sı faaliyetini durdurdu

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un konuşmacı olarak yer aldığı toplantının moderatörlüğünü Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nejat Erk yaptı.

Toplantının açılışında konuşan ÇUKUROVA SİFED ve Adana Sanayici ve İşadamları Derneği (ADSİAD) Başkanı Süleyman Sönmez, dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsünün ne yazık ki Türkiye’yi de derinden etkilediğini, bu ekonomik ve sosyal kriz ortamında elbette önceliğin sağlık olduğunu söyledi. Şirketlerin de bu süreçte işlerinin sürekliliğini sağlama ve daha da önemlisi ayakta kalma mücadelesi verdiğini vurgulayan Sönmez, “Türkiye’de kurulu şirketlerin yüzde 99’unun KOBİ’lerden oluştuğu göz önüne alındığında stratejimizi orta ve uzun vadede sürdürülebilir bir yapıya büründürmemiz gerekiyor” dedi.

“KRİZDEN ETKİLENMEYEN FİRMA ORANI YÜZDE 3”

Türkiye için yapılan bir ankette ‘Koronavirüs’ sürecinde küçük işletmelerin yüzde 36’sının faaliyetini durdurduğunu, yüzde 50’sinin cirosunun düştüğünü, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde faaliyette olan işletmelerin ise yüzde 70’inin cirosunun düştüğünü kaydeden Sönmez, salgından hiç etkilenmediğini söyleyen firma oranının da ne yazık ki sadece yüzde 3 olduğunu vurguladı.

Türkiye’de durum böyleyken, Covid-19 salgınının global ekonomik büyümeyi de ciddi oranda aşağı çektiğini ifade eden Sönmez, şunları söyledi:

“Biliyoruz ki şirketlerimiz tüketicilerin talebinin karşılanması üzerine kafa yoruyor ve böylelikle krizin yarattığı derin etkinin üstesinden gelmeye çabalıyor. Çalışma şekillerinin değiştiği bu süreçte seyahatler kısıtlandı, tüketici harcamaları azaldı, yatırımlar ertelendi, tedarik zincirlerinde kopmalar, aksamalar yaşanıyor ve dolayısıyla finansal piyasalarda büyük bir belirsizlik hakim. ÇUKUROVA SİFED ve ADSİAD olarak online toplantılarla etkili ve etkileşimli bir yöntemi baz alarak ekonomide sürdürülebilir bir yapının oluşması için birbirimizin fikir ve tecrübelerinden yararlanmaya çalışıyoruz. Şirketlerin değişime hızlı bir şekilde adapte olması halinde kısa sürede olmasa da orta ve uzun dönemde rahatlama yaşayacaklarına inanıyoruz.  Webinar toplantılarımızdan çıkan sonuçlarla iş sürekliliğimizin alternatif çalışma şekilleriyle kesintiye uğramamasını amaçlıyoruz” dedi.

SÜLEYMAN ONATÇA, DİJİTALLEŞMEYE İŞARET ETTİ

Toplantıya katılan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Süleyman Onatça da Türkiye’nin geçmişte ekonomik krizlerle iyi mücadele ettiğini ancak böylesine küresel insani krizin olabileceğinin hiç düşünülmediğini dile getirdi. “Farklı bir kriz olsa da önemli dersler de çıkarmamıza neden oldu” diyen Onatça, “Yeni çağın gerektirdiği değişimi ve teknolojiyi hayata geçirmemiz gerektiğini kanıksadık. TÜRKONFED uzun süreden bu yana KOBİ’lerde dijitalleşme çalışmasının önemine işaretle güzel çalışmalar yaptı. Bu süreçte dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu anlamaya başladık. Yarının bugünden çok daha farklı olacağı yönünde bir inanış var. Tüm KOBİ’lerin bu uğurda yeni çağın gerektirdiği değişimleri göz önüne alarak hareket etmesi gerekiyor” diye konuştu.

VİRÜSE KARŞI KÜLTÜRÜN GÜCÜ…

Toplantı Moderatörü Prof. Dr. Nejat Erk ise, “Koronavirüs salgınını Çin, Japonya, Kuzey Kore kolay atlattı. ABD, Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere virüsü yok etmede büyük zorluklar yaşıyor. Bu da gösteriyor ki hangi planı yaparsanız yapın kültürel zenginliği göz önüne almazsanız zorlanıyorsunuz. Kültürün stratejiyi sınırlandırdığını görmüş oluyoruz. Türkiye’ye baktığımızda en büyük avantajı hem toplumcu hem bireyselci mantık var ve ikisini ne kadar iyi yönetebilirsek daha büyük kolaylıklarla karşılaşacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

TOYOTA TÜRKİYE, HEM ÇALIŞANLARINI HEM DE TEDARİKÇİLERİNİ KORUYOR

Başarılı iş insanı, sivil toplum unsurlarının birlikte hareket etmesinde büyük başarı sağlayan Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ali Haydar Bozkurt ise “Mart ayından itibaren Türkiye’deki şirketler Covid-19 virüsü nedeniyle önemli konularda önlem aldı. Biz de öncelikle sağlık ve hijyen başlığı adı altında önlemler aldık. Riskleri azalttık. Evden çalışabilme ihtimali olan herkesi eve gönderdik” dedi.

Altyapısını güçlendirmiş bir şirket olarak tüm önlemleri kolaylıkla hızlıca devreye aldıklarını ve bugüne kadar hiçbir işlerinin aksamadığını dile getiren Bozkurt, şöyle konuştu:

“Tüm insanlığı tehdit eden bir salgınla karşı karşıyayız. Böyle durumlarda tüm firmalar iyi ve kötü koşullara göre senaryolar hazırlar. Biz, kurduğumuz kriz yönetimi ekibiyle en kötü senaryoya hazırlıklı olmamız gerektiğine yönelik birçok çalışma yaptık. Koşullara göre 4-5 kademeli olarak oluşturduğumuz senaryo çalışmalarında, 3 ay ila 2 yıl arasında değişen senaryoların işletmemize olan etkilerini masaya yatırdık. Tüm senaryolara göre bütçe çalışmalarımızı hazırladık. Kriz anlarında büyük resmi doğru görebilmek adına bütçe disiplini çok önemlidir.”

KOBİ’lerin ekonomi içindeki önemine dikkat çeken Bozkurt “KOBİ’ler çok kıymetlidir. Aslında ekonominin omurgasıdır ve orta direktir. Büyük işletmeler bu tür krizleri daha az yarayla atlatabilir ancak KOBİ’ler bu durumlarda yalnız kalabiliyor. Kriz sonrası kaç adet KOBİ’niz kaldıysa ekonominizi ayağa kaldıracak olanlardır. Bu nedenle KOBİ’lerin operasyonlarını devam ettirebilmesi ekonominin sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir.” diye konuştu.

Bir işletmenin en kıymetli varlığının çalışanlar olduğunu ifade eden Toyota Türkiye CEO’su Bozkurt “Biz kriz döneminde hiçbir çalışanımızı işten çıkarmayacağımızı söyledik. İkincisi ise birlikte iş yaptığınız iş ortaklarımızdır. Rahatlama döneminde hem çalışanlarınızı hem de iş ortaklarınızı kaybetmemeye dönük çalışmalar yapmak zorundasınız. Sadece kendi çalışanlarımızı değil bize farklı alanlarda hizmet üreten iş ortaklarımızın  çalışanlarını da bu kriz döneminde zorda bırakmayacak önlemleri aldık. Bu süreçte tedarikçilerimizin de devamlılığı bizler için çok önemli ve bunlara yönelik çalışmalar yaptık. Kriz döneminde en kritik konulardan biri ekosisteminizde yer alan unsurları mümkün olduğunca ayakta tutabilmektir.  Bu krizi geçmiş ekonomik krizlere benzeterek hareket edemezsiniz. İnsanlar ve kurumlar birbirlerine karşı ödevlerini yerine getirmezse finansal sistem zedelenir ve kriz sonrası iş yapabilme yetenekleri, çabaları karşılıksız kalır. Tüm bunları göz önüne alarak birbirimize bugünden sahip çıkmak zorundayız. Bu sayede krizi az yaralarla atlatmış oluruz. Böylelikle kriz sonrası dönemde yaralarımızı daha kısa sürede sarabiliriz.”

Webinar, soru-cevap bölümüyle tamamlandı.

 
 
 
 

Başa dön tuşu