SİYASET

OHAL değil, demokrasi istiyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin,  TMMOB İKK, Adana Tabip Odası, DİSK, KESK, Birleşik Kamu İş, Adana Barosu, ADD, ÇYDD ve Cumhuriyet Kadınları Derneği’yle birlikte OHAL’in kaldırılması için kitlesel basın açıklaması yaptı.

“TÜRKİYE 18 AYDIR OHAL’LE YÖNETİLİYOR”

CHP Adana milletvekilleri Zülfikar İnönü Tümer, İbrahim Özdiş, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP ilçe başkanları, kadın ve gençlik kollarının da katıldığı Atatürk Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, Türkiye’nin on sekiz aydan bu yana OHAL rejimi ile yönetildiğine işaret etti.

 

“OHAL MUHALİF KESİMLERE YÖNELİK SİNDİRME OPERASYONUNA DÖNÜŞTÜ”

15 Temmuz 2016’da gerçekleşen hain darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL’in, milli iradeye, demokrasiye, insan haklarına ve özgürlüklere yönelik bir karşı darbe halini aldığını belirten Barut, “Darbe ve darbecilerle mücadele bahanesi ile başlayan OHAL, gelinen süreçte iktidar partisinin karşısında duran tüm muhalif kesimlere yönelik bir sindirme operasyonuna dönüşmüştür. AKP iktidarı ilk günden bu yana, darbecilerle mücadele değil, tek adam düzeninin karşısında demokrasiden yana olan kesimlerle mücadele etmektedir. Her geçen gün baskının sınırları genişlemekte ve sağcı solcu ayırmadan toplumun büyük bir kesimi terörist olarak suçlanmaktadır. Toplumda açılan çatlaklar genişletilerek derin çukurlar haline getirilmektedir” dedi.

 

“İKTİDAR OHAL’DEN BESLENİYOR”

“İktidara gelirken OHAL’i kaldırma vaadiyle yola çıkanların, bugün OHAL’den beslenen ve bir baskı rejimini KHK’lar eliyle kuran bir yapı haline gelmiştir” diyerek sözlerini sürdüren Barut, demokrasiden hızla uzaklaşıldığını, OHAL altında gidilen referandumun mühürsüz seçim olarak tarihe geçtiğini, milli iradenin gaspının alenileştiğini söyledi.

 

“OHAL KANUNSUZLUKLARI ADETA ZOR KULLANILARAK RESMİLEŞTİRİLMİŞTİR”

Barut, “Hükümetin baskıları tüm kurumları sarmıştır. Parlamenter demokrasiye karşı girişilen harekâtın usulsüzlükleri, Anayasayı yok sayan kararlarla sözde tescil edilmiştir. Türkiye’de Anayasa fiilen lağvedilmiş, hukuk askıya alınmıştır. Yemin ettikleri Anayasa’yı savunmak yerine cübbelerini iliklemeye çalışan kimi yüksek yargı mensupları ile birlikte, OHAL kanunsuzlukları adeta zor kullanılarak resmileştirilmiştir” diye konuştu.

 

“DARBECİLERLE İLGİSİ OLMAYANLARA DA FETÖ YAFTASI VURULMAYA ÇALIŞILIYOR”

12 Eylül askeri darbesinde bile görülmeyen hukuk dışılıklarla, insan hakkı ihlalleri ve özgürlüklerin kısıtlanmasının Türkiye’nin normali haline getirilmek istendiğini dile getiren Barut, şöyle devam etti:

 

“Yüz binlere ulaşan ihraç ve tutuklamalar dalgası, darbecilerle uzaktan yakından ilgisi olmayan yurttaşları da içine katmış, yargısız infazlarla dikta rejiminin muhalifleri cezalandırma aracı olarak kullanılmış ve kullanılmaya da devam etmektedir. İktidar partisinin FETÖ ile el ele vatanseverlere kumpas kurduğu yıllarda, bu terör örgütü ile mücadele eden ve bu yüzden cezalandırılan gazeteciler, siyasiler ve akademisyenler gibi yurttaşlara, bugün FETÖ yaftası vurulmaya çalışılmaktadır.”

 

“OHAL, SESLERİNİ YÜKSELTMEYE ÇALIŞAN TÜM KESİMLERE YÖNELİK BİR SİLAH HALİNİ ALDI”

OHAL KHK’lerinin, toplumun üzerinde sallanan bir kılıç olarak, seslerini yükseltmek isteyen tüm kesimlere yönelik bir silah halini aldığını belirten Barut, Anayasayı yok sayan bir anlayış ile, KHK’lar yasal kapsamından çıkarılmış, yetki çerçevesini aşmıştır. Kış lastiği ve epilasyon merkezleriyle ilgili düzenlemeler dahi KHK konusu yapılırken, demokratik kitle örgütlerinin, gazetelerin ve dergilerin kapatılması iktidarın övündüğü icraatları olmuştur. KHK’lar hukuku katletmenin bir yolu olarak amansızca kullanılırken, haksızlığa uğratılan yüz binlerce taşeron işçisinin hak arama yolunun kapatılmasının da aracı olmuştur” şeklinde konuştu.

 

“OHAL KALDIRILSIN, DEMOKRASİ İSTİYORUZ”

Böylesi bir ortamda, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk günden bu yana Cumhuriyetin temel değerlerini savunmaya, baskı rejimine karşı parlamenter demokrasiden ve özgürlüklerden yana olan mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğini vurgulayan Barut, şunları kaydetti:

 

“Türkiye’nin kurucu partisi kimliği ve tarihsel sorumlulukları doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizin dünyadan soyutlanmış bir diktatörlüğe evrilmesine ve evrensel hukuk kurallarından koparılmasına seyirci kalmayacağımızı bir kez daha altını çizerek ifade ediyoruz. Toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyen, iş dünyasından sivil topluma, emekçilerden yargıya, medyadan eğitime kadar, herkese dokunan OHAL’in bir kez daha uzatılması gündemde iken, CHP olarak bir çağrı yapıyoruz. 15 Ocak 2018 günü Ankara’da düzenlenecek OHAL Forumu ile sivil darbenin ülkemizde açtığı derin yarayı bir kez daha haykıracak ve tek adam rejimine karşı duran, demokrasiden yana tüm kesimlerin kendilerini ifade edeceği bir buluşmayı sağlayacağız.  Bu olağanüstülüğü normalleştirmeye çalışanlara karşı CHP, Demokratik Kitle Örgütleri ve Sendikalar olarak bir kez daha ifade ediyoruz; OHAL’e artık yeter, OHAL kaldırılsın, demokrasi istiyoruz!

Başa dön tuşu